18 Ağu 2011

KANIKSA-MA


SAMAN: Tadı vardır, ama yoktur. Tatsızın ne olduğunu bilmek gerekir tanımak için. Kağıdı ve sarısı meşhurdur. Sarısının da sıcağı… Zamanı gelsin diye saklanır da saklanır.

KAN: Soğuğu ve sıcağı olur; duranı ve akanı... Kan dondurucu şeylerin çoğunda sıcak ve akışkandır. Soğukkanlılık iyidir. Ne ki insanlıktan çıktığında kış uykusu bekler seni kapıda.

ISKA: Benliğin tüm duvarlarını kaplayan bir dart tahtasının üzerinde açılmış duvar deliklerinden tanınır. An, geri kalan tüm hayatı ıskalamanın evidir. Sonsuzun tam ortası olmaz, elden bir şey gelmez.

KANIK: Sonsuz susuzluğunu bir süreliğine unutmuş kişiye verilen addır. Bu zatlar için ‘ma’ ancak bir ek olabilir. Rakıya kanmak için şişesinde balık olmak isteyenine Orhan Veli denir.

ANI: Onsuz yapılamayan bir şeye benzer. Bir çift güvercin havalandığında duyulan yanık karanfil kokusudur işte. Kan renginin ve kanat çırpıntısının en hakikisidir.

KANI: Kana-at, nam-ı diğer sanı. Dünyalarımızın ekseni. Uğrunda namlar salındığı, sanlar alındığı vakidir. Âdemi hakikatten yalıtır.

AKIM: Ancak farklı uçlar arasında cereyan eder ve yalnızca iletkenler çarpılır – ne çare…

AKSAK: Çarpık gibi bir Timur... Düzenin dışına sıçrayan balık… Kıymetini bilmek gerek.

KISA: Şıpın işi bir sessiz dayatmadır. Kısa diye bir hayat yoktur misal. Kısa kesilmiş çokluklar ve çokcuklar vardır olsa olsa.

AKSAM: Kısımın çoğulu, akşamın oğulu, düzenin hısımıdır. Dikkat ederseniz her sessiz harf düşmez.

SAKIN: Neden sakındığını bilmek ihtiyattandır, bilmemek mahkûmiyetten.

SANIK: Sandalyesi olur; olur ki ayağa kalkabilsin. Hakkımızda sanılanlar bizi olduğumuz yere çiviler. Her ayaklanma bir sanı kırma teşebbüsüdür.

ASKI: Otururken hayallerini emanet ettiğin vestiyerde çok vardır bunlardan. Veresiye ile vestiyer arasındaki benzerlik boşuna değildir.

SIKMAK: Nedense haz alınır, sıkıntı verilir. Oysa yağlı urgan da sıkılır, üzüm de. Bir ada sözünün dediği gibi: Çok sıkan candan, az sıkan andandır.

MAKAS: Körü olur; badem özlüsü olur. İlmeği kesti mi can, damarı kesti mi kan çıkar.

AMAN: Yaydan çıkmış okun geri dönme arzusudur.

AMA: Bazı arzular nafile, tüm çıkışlar arka kapıdandır.

13 Ağu 2011

Duru





DURU


akacak

kan

yerinde